3 Eylül 2009 Perşembe

Devrimci güçler hesap soruyor!

Özgür Tiyatro da katılıyor!


Emperyalizme, faşizme, darbelere, gericiliğe, şovenizme karşı mücadelede;
29.yılını 30.yıla bağlayan 12 Eylül Faşizmine,
hala süren karanlığa ve zulme karşı
gerçekleşecek etkinliklerimiz 10 haziran 1981’de
Gaziantep Kapalı Cezaevi’nde
İdam edilen ve hala mezar yeri bilinmeyen
Veysel GÜNEY’in şahsında kaybettiğimiz bütün devrimcilerin anısına adanmıştır.

Ape Musa ANTER; 20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da kontrgerilla tarafından katledildi. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz…

Gerekçe
12 Eylül 1980 faşizmini, emperyalizmi, darbeleri, gericiliği, şovenizmi protesto ekseninde Ankara’da gerçekleşecek 29.yıl etkinliklerimiz, bütün darbecilerle, darbe rejiminin siyaseti, hukuku, kültürü, ideolojisiyle her düzeyde hesaplaşılmasına dair bir çaba sergilerken, bu köhnemiş, halklarımıza karşı suçlu, kirli, kanlı rejimin devamı olan siyasal iktidarla hesaplaşmayı da önüne koymaktadır.
Bu çaba, darbecilerin ve oluşturdukları suç örgütlerinin; kontrgerillanın, çıkar çetelerinin, her türden kirli savaş yöntemlerini kuşanan eli kanlı tetikçilerin yaptıkları her şey için emekçi halklarımıza hesap vermesini sağlamaya yöneliktir.
Bu çaba, demokrasi mücadelesinin önündeki en büyük engellerden biri olan 1982 Darbe Anayasası’nın lağvedilmesini ve toplumun kendi geçmişiyle yüzleşmesini, kendisiyle hesaplaşmasını, hakikatlerin ortaya çıkarılmasını gerçekleştirmeyi amaçlar. Bir yandan da, faşist darbecilerin oluşturdukları suç örgütlerinin yargılanmasını önleyen Anayasanın geçici 15.maddesinin kaldırılmasını, suçluların hesap vermesini sağlamayı amaçlar.
Bu anlamda, 29.yıl etkinliklerimiz tarihsel uzlaşma değil, tarihsel hesaplaşmanın ana eksenlerinden biri olmayı hedefler.
*****
Geçtiğimiz günlerde egemenlerin değişik iktidar odaklarınca gündeme getirilen Anayasanın Geçici 15.madde tartışmaları göstermiştir ki, mevcut iktidar ve statükocu muhalefet partileri, darbelere, darbelerce oluşturulan siyasal sisteme karşı gizlenemez bir yakınlık içindeler. Hatta darbe düzenini özümseyerek, kanıksayıp kabullenerek, hegemonya araçlarıyla da topluma kabullendirerek, darbeyle oluşturulan statükonun devam etmesini sağlayan en önemli dişliler haline gelmişlerdir.
İşte bu yüzden, emperyalizmin yeni sömürü politikalarının ana eksenleri olan 24 Ocak 1980 kararları ve 12 Eylül Askeri darbesi üzerine kurulan bugünkü darbe düzeninin kökü derinlere uzanan bu yapılanmaları, kendilerinin de varoluş gerekçesi sayılan bu sistemin karşısına dikilemezler. Yer altı yer üstü yapılarıyla, derin devleti, kontrgerillasıyla, cemaatiyle, tarikatıyla; Susurluk, Şemdinli, Ergenekon çeteleriyle, faili meçhuller, suikastlar, yok etmelerle, toplu mezarlar, Botaş’ın ölüm kuyularıyla kendini var eden bu sistem bütün derinliğiyle sürerken, muhaliflerini yutmaya alışmış bu anti demokratik yapıya ve sürdürücülerine, tescilli statükoya zalimi korumaktan ve alkışlamaktan başka rol düşmüyor. ‘Kendine Müslüman ve demokrat’ olan bu yapılanmaların yeri darbe rejiminin koyu karanlığıdır. Onlar daima halkın ve devrimcilerin çıkarlarının karşısındadırlar.

*****
Emekçi halklarımızın geleceğini elinden alan ve egemenlerin doğrudan çıkar sözcülüğüne soyunan AKP, bırakalım demokrasi mücadelesi vermesini, siyasi ve dinci gericilik temelinde egemen güçlerin kendi iktidarını perçinleyen planlarını, emperyalizmin gözetiminde ve denetiminde adım adım uyguluyor.
Daha özelde ise, sürüp giden 12 Eylül karanlığının bir uzantısı ve devamı olan Ergenekon süreci bir kez daha göstermiştir ki, amaç darbecilerle hesaplaşmak değildir. AKP kendi varlık nedeni olan 12 Eylül hukuku ile ülkeyi yönetmeye devam ederken Ergenekon operasyonuyla birlikte darbe karşıtı sayılabileceğini sanmamızı istiyor. Kimseyi kandıramaz.
AKP, zorla toplumsal meşruiyet kazandırılmış darbeci gelenekle; diğer adıyla oluşturulmuş kanlı şoven militarist statükoyla hesaplaşmak için halkımız adına hesap sormaya niyetlenen bir “demokrat siyasi iktidar” değildir. Tersine, kendisi de bir darbe ürünü olan AKP’nin küresel kriz ortamında halka karşı uyguladığı IMF patentli yoksullaştırma politikaları, emekçilere ve diğer çalışan kesimlere yönelik hak gaspları, toplumsal muhalefetin ve demokratik mücadelenin önünü kesmek için çıkardığı yeni baskı yasaları emperyalistlere ve işbirlikçi egemenlere karşı görevini nasıl cansiperane yerine getirdiğinin kanıtlarıdır.
Diğer taraftan AKP, emperyalizmin Orta-Doğu’ya yönelik askeri müdahalelerini desteklemenin yanı sıra, içerde de Kürtlere karşı bugüne kadar yürütülmüş inkâr ve imha politikalarının altında kalarak, çözümsüzlük sürecini aşamamıştır. Özellikle son dönemlerde Kürt Sorununun demokratik çözümü için ortaya konulan çabaların gerçekçi bir sonuç alabilmesinin en önemli koşullarından biri 12 Eylül Anayasası’nın değiştirilmesi ve Kürtlerin örgütlü güçlerinin muhatap alınmasıdır. Bu gerçeği göz ardı eden bir ‘Kürt Açılımı’nın, 12 Eylül düzeninin yeniden acımasızca sürdürüleceğini gösteren çok önemli bir işaret olacağı kesindir.
Böylesi bir siyasal iklimde bütün faturaların kendine kesileceğini bilen emek ve demokrasi güçleri, egemenler arasındaki bu ‘iktidardan kimin daha çok nemalanacağı’ hesaplaşmasında taraf olmadığı gibi, gerçek zarar gören kesimdir. Hak ve özgürlüklerini korumak için yine en büyük bedeli halklarımız ödeyecektir.
****
Geçen zaman, 12 Eylül askeri faşist mahkemelerinde ‘Biz haklıyız’ diyen devrimcileri aklamıştır. O nedenle her fırsatta darbelere karşı mücadele etmiş, büyük bedeller ödemiş, darağaçlarına çıkmış devrimcileri ve değerlerini suçlayarak, önderlerimizi karalamaya, gerçeği bir kez daha karatmaya, halklarımızı kandırmaya çalışmaktalar. Hiçbir yalan ve çarpıtma tarihsel haklılığımızı gölgeleyemez.
Bu anlamıyla, 29. yıl etkinliklerimiz emekten, demokrasiden, eşitlik, özgürlük ve halkların kardeşliğinden, gerçek barıştan, sosyalizmden yana olan kurumların, kişilerin, güçlerin, gerici siyasi iktidarın her kesimine ve her biçimine karşı tavır alanların mesajlarını en doğrudan biçimde ve en yalın haliyle vereceği bir zemine ad olacaktır. Halklarımızı etkinliklerimizi desteklemeye, alanlarda, sokaklarda, salonlarda buluşmaya çağırıyoruz.
Bu çaba, emek ve demokrasi güçlerinin alanlarda buluşup kucaklamasına, birleşik ve örgütlü mücadeleye katkı sunmaya çağrıdır. Bu çaba Türkiye’yi geçmişiyle yüzleşmeye, güzel ve aydınlık bir geleceğe, sosyalizme çağrıdır.


29. Yıl Etkinliklerini Gerçekleştirecek
Emek ve Demokrasi Güçleri:
Partiler;
DTP Ankara İl Örgütü, EHP Ankara İl Örgütü, EMEP Ankara İl Örgütü, ÖDP Ankara İl Örgütü, TKP Ankara İl Örgütü, SOSYALİST PARTİ Ankara İl Örgütü, SDP Ankara İl Örgütü,
Sendikalar - Meslek Odaları:
DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB/Ankara İKK, TTB/Ankara Tabip Odası,
Türk – İş/Petrol İş Ankara Şube
Kitle Örgütleri:
Devrimci 78’liler Federasyonu, 68’liler Dayanışma Derneği, 78’liler Girişimi, Ankara Halkevleri, AKA-DER, ÇGD Ankara Şube, ÇHD Ankara Şube, Ekin Sanat Merkezi, Ezilenlerin Sosyalist Platformu, İHD Ankara Şube, Mülkiyeliler Birliği, ODAK, ODTÜ Mezunları Derneği, ÖSH Ankara Girişimi, Özgür Tiyatro, SDH-Marksist Bakış, TÜM İGD,Divriği Kültür Derneği, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi

Kontrgerilla tarafından katledilen gazeteciler: Çetin Emeç / Hürriyet İstanbul 7 Mart 1990, Mehmet Sait Erten /Azadi (Denk Diyarbakır 1992) , Halit Güngen/ İkibine Doğru, Diyarbakır 18 Şubat 1992) , İzzet Kezer/ Sabah Cizre 23 Mart 1992) , Mecit Akgün/ Yeni Ülke (Nusaybin 2 Haziran 1992) , Çetin Ababay/Özgür Halk, (Batman 29 Temmuz 1992), Hatip Kapçak/Serbest (Mazıdağı 18 Kasım 1992), Namık Tarancı/ Gerçek Diyarbakır 20 Kasım 1992) , Uğur Mumcu / Cumhuriyet Ankara 24 Ocak 1993, Mehmet İhsan Karakuş (Silvan 13 Mart 1993) , Seyfettin Tepe/ Yeni politika (28 Ağustos 1995), Metin Göktepe / Evrensel İstanbul 8 Ocak 1996, Mehmet Topaloğlu / Kurtuluş Adana 1998, Ahmet Taner Kışlalı / Cumhuriyet Ankara 21 Ekim 1999 ve diğerleri…
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri birliğini ve eylemini canları pahasına onların bıraktığı demokrasi mücadelesinin gücünden alıyor. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz…
Program :

Vedat AYDIN; kontrgerilla tarafından katledildi Ergani-Maden Yolunda 7 Temmuz 1991’'de cesedi bulundu.
Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz…

4 Eylül 2009, saat: 10.30, Mülkiyeliler Birliği Bahçesi
Etkinlikleri tanıtan basın toplantısı ve Fotograf Sergisi

12 Eylül 1980 Askeri Faşist Darbesi’nin 29. yılı olması nedeniyle, darbelerin ve gerici iktidarların gerçek niteliğini teşhir eden bir yaklaşımla, emek ve demokrasi güçlerinin birleşik eylem ve etkinliklerinin neler olduğunun ve nasıl gerçekleşeceğinin bütüncül bilgisini basın ve kamuoyuyla paylaşmak ve programı açıklamak için basın toplantısı düzenlenecektir.

Basın toplantısına Ankara’daki emek ve demokrasi güçlerinin bütün kurumları, kişiler, aydınlarımız, halkımız davetlidir.

Mülkiyeliler Birliği’nin bahçesi etkinliklerimizi, mitingi tanıtan döviz, flama, afiş ve bildirilerle donatılacaktır.

Gerekçe metni, basın toplantısı metnidir.
*****
Fotograf Sergisi: Usanmadan, uslanmadan
Hazırlayan : Mülkiyeliler Birliği –AFSAD TGBFA
Yer : Mülkiyeliler Birliği Bahçesi

*****

5 Eylül 2009, saat: 15.30, Petrol İş Toplantı Salonu : ‘1982 Darbe Anayasası niçin kaldırılmalı,’Anayasanın Geçici 15. Maddesi kimleri, niçin koruyor?’ konulu panel -forum:
Moderatör: Öztürk Türkdoğan (İHD Genel Başkanı)
Panelistler: Selçuk Kozağaçlı(ÇHD Genel Başkanı), Hamit Geylani (DTP Milletvekili),
Uğur KAYMAZ; 21 Kasım 2004’te Mardin Kızıltepe’de kontrgerilla tarafından katledildi. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz…
Otuz yıldır sahip oldukları iktidar seçenekleriyle bütün düzen partileri bu maddeyi koruyarak, kaldırmayarak halka karşı bu suçu işlemeyi sürdürdüler. Şimdi de sürdürüyorlar. .

AKP ve CHP’nin geçici 15. madde üzerine pazarlık yaparak başka şeyleri koruma altına alma çabalarını bütün toplum ibretle izliyor.

Darbe anayasasının geçici 15. maddesi asla bir pazarlık unsuru gibi görülemez. 82 Darbe Anayasası’nın darbecileri, emirlerini yerine getiren suç örgütlerini koruyan, idari ve yasal tasarruflarından dolayı herhangi bir biçimde hesap vermelerini önleyen, adı geçici olduğu halde kalıcılaşan, bu nedenle de darbe düzeninin tamamını kuşatarak o hukuksuzluğa verilen anayasal güvence anlamına gelen, suçu ve suçluları anayasal koruma altına alan geçici 15.maddenin kalkmasını ya da devam etmesini bir pazarlığın sonucuna bağlamak bırakın sadece demokrat olmaya ya da demokrasi mücadelesine karşı ihaneti, halka, değerlerine, insan olmanın temel kriterlerine de ihanettir. Demokratlığın mihenk taşıdır. Hepinizin insanlık karnesinde alacağınız notu belirleyecek kadar da önemlidir.

12 Eylül Adaletinin en büyük suçüstü belgelerinden biri olan 1982 Anayasası ve Geçici 15 maddenin bütün yönleriyle ele alındığı panel, emek ve demokrasi güçlerinin genel tutumuna açıklık getirecek, demokratik bir anayasanın çerçevesi emek demokrasi mücadelesinin genel hatlarıyla belirginleşecek.

*****
5-6 Eylül 2009 Mamak’taki Emek Demokrasi güçlerince geliştirilen iki gün sürecek 12 Eylül Etkinliklerinin genel programla bağını kurmak için 2. toplantıda konu gündemleştirilecek.

Yaklaşık on örgütün içinde yer aldığı 2 gün sürecek etkinliklerde 2 panel, 1 forum, 1 Yaşayanlar anlatıyor buluşması, konser, Sinevizyon gösterimi gerçekleşecek. 12 Eylül öncesi Tuzluçayır’da muhtarlık yapan ve faşistlerce katledilen Süleyman Ayten’in anısına adanan bu etkinlikler, Süleyman Ayten adına verilen cadde üzerinde, açık hava buluşmaları olarak gerçekleşecek.

Bu yerel çabanın en önemli amaçlarından biri, bir yandan süreci ve yaşananları kendi yerelliği içinde olanca sıcaklığıyla güncelleştirmek ve emperyalizme, faşizme, gericiliğe ve darbelere karşı mücadeleyi yükseltmek, bir yandan da Ankara’daki emek ve demokrasi güçlerinin düzenlediği 12 Eylül 2009 mitingine en fazla katılımı sağlamaktır.

*****
7 Eylül 2009, saat: 12.30, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın önü:
Hrant DİNK; (15 Eylül 1954, Malatya), 19 Ocak 2007’de İstanbul’da kontrgerilla tarafından katledildi. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz…

Bilindiği gibi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2005 yılında 49 kurumu temsilen 73 kişinin başvurusuyla ‘Darbeci generaller ve oluşturdukları bütün suç örgütleri yargılansın’ ana temalı bir suç duyurusunda bulunmuştuk. 2007 sonuna kadar inceleme yaptıklarını ileri süren başsavcılık takipsizlik kararı vererek bu konuda yapabileceklerinin hiçbir şey olduğunu göstermişti. Ve dava 2007 yılında AİHM’e taşınmıştı.

Ergenekon çetesinin yaptıklarına kaynaklık teşkil eden ve ülkeye tarihinin en büyük karanlığını yaşatan 12 Eylül Darbecileri ve oluşturduğu suç örgütlerini görmezlikten gelen bu hukuksal yapıyı telin etmek ve gerçek yüzünü kamuoyuna bir kez daha göstermek amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın önünde bir basın açıklaması düzenlenecektir.

12 Eylül Darbecilerini yargılayamayan yargıçlara sesleneceğiz: 12 Eylüller, Susurluklar, Şemdinliler, Ergenekonlar hepsi kirli tarihin birer halkasıdır.

12 Eylülle, kontrgerillayla hesaplaşamayanlar, Ergenekon’la hesaplaşabilir mi? diye soracağız.

*****
8 Eylül 2009, saat: 18.30, Teoman Öztürk Salonu, ‘Tanıklar Konuşuyor 4’ :

Hafız Akdemir; 8 Haziran 1992 Diyarbakır’da kontrgerilla tarafından katledildi. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz…

Darbelerin ve onun devamcısı olan siyasi iktidarların yok ettiği, öldürdüğü, astığı, işkenceyle zulümle aramızdan aldığı kardeşlerimizi bugüne taşımak, onların kişiliklerini, erdemlerini, mücadeleye kattıklarını, insani duyarlılıklarını bilmek, öğrenmek, sevdiklerinin ve yakınlarının ağzından dinlemek, anılarını yaşayanların kalbinde ve ruhunda yaşatmak için böylesi bir buluşmayı gerçekleştiriyoruz. Bu yıl ‘Tanıklar Konuşuyor.’ etkinliğinin dördüncüsü yapılacak.

Bu etkinlikte yer alacak tanıklar;
—ÇHD 12 Eylül Yargılamaları konusunda 3 arkadaş 1 saatlik sunum yapacak,
—Yılmaz Yukarıgöz; idam edilen Ramazan Yukarıgöz’ün küçük kardeşi için,,
—Süleyman Kanbur; idam edilen Mehmet Kanbur’un küçük kardeşi için,
—Ercan Karataş’ın ölen kardeşi Doğan Karataş için
—Ali Asker; katledilen kardeşi Zeynel Abidin Ceylan için
—Tülay Acartürk; öldürülen kardeşi Atilla Acartürk için tanıklık yapacak.
—Suat Arabacı; 28 Ocak 1983’te idam edilen 4 devrimcinin son anlarına tanıklık eden arkadaşları olarak konuşacak,
—Necmettin Salaz; Diyarbakır Zindanı ile ilgili tanıklık edecek.
—Mühibe Koç, Cezaevinden çıktıktan sonra öldürülen kardeşi Merali Yılmaz için tanıklık yapacak,

*****
9 Eylül 2009, saat: 12.30, TBMM Çankaya Kapısı önü: ‘Anayasanın Geçici 15.maddesi kaldırılsın Darbeciler Yargılansın’ konulu basın açıklaması:

Nazım BABAOĞLU; 12 Mart 1994’te Siverek’te kontrgerilla tarafından katledildi. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz…

Basın açıklamamız, 1982 Anayasasının lağvedilmesini ve darbecileri koruma altına alan Geçici 15 Maddenin kaldırılmasını konu edinecek. Yeni yasama yılında bu konularda meclisin nasıl bir tutum takınacağını sorgulayacağız.

TBMM’nin önünden milletin vekili olduklarını iddia edenleri Emek demokrasi güçleri adına bir kez daha uyaracağız..Ve onlara meclisin kapısından sesleneceğiz.:

‘Halka karşı suç işlemeyi durdurun. Darbecileri korumayın, işledikleri insanlık suçlarının üzerini örtmeyin, Onların bu anayasal güvencelerle elde ettikleri imtiyazların ülkenin sade vatandaşına kan, ölüm, yok etme, devlet zulmü olarak geri döndüğünü, bunda payınız olduğunu unutmayın. Oluşturdukları bütün suç örgütlerini, çeteleri, cinayet şebekelerini açığa çıkarın. Onbinleri bulan faili meçhullerin, suikastların, kayıpların hesabını sorun. Bu ülkenin başına musallat olan bütün karanlık güçleri tasfiye edin. Kontgerillanın, emperyalist savaş örgütü Nato’nun emrinde ülkemizde faaliyet gösteren gladionun işlediği bütün insanlık suçlarından dolayı er ya da geç halklarımıza hesap vereceklerini, darbecileri anayasal güvencelerle el üstünde tutmanın halka karşı işlenen suçlardan olduğunu unutmayın.’ diyeceğiz…

*****

10 Eylül 2009, saat: 12.30, Eşref Akıncı Kışlası Önü: ‘Albay Raci Tetik Aranıyor’ başlıklı basın açıklaması:

Mustafa YALÇIN; 28 Ağustos 1980’de yapılan cezaevi operasyonunda, İlhan ERDOST;7 Kasım 1981’de Mamak Cezaevi’nde Albay Raci Tetik’in talimatıyla katledildi. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz…

Askeri Faşist Darbelerin işkenceci ve imhacı karakterini temsil eden, uygulanan insanlık dışı vahşetle kamuoyunda bilince çıkan, başta Mamak, Metris, Diyarbakır Askeri Cezaevleri olmak üzere diğer bütün zulüm ve vahşet yuvalarını, vahşetin sorumlularını, emir verenlerini, uygulayanları teşhir ederek bağımsız mahkemeler önünde yaptıklarının hesabını vermelerini, yargılanmalarını sağlamak amaçlı buluşma.

Bu amaçla bünyesinde Mamak Askeri Cezaevi’ni barındıran Eşref Akıncı Kışlası önünde buluşarak ‘Mamak Zindanı Müdürü Albay Raci Tetik Aranıyor!.’ başlıklı kitlesel basın açıklaması yapacağız.

*****
11 Eylül 2009, saat: 18.30, Yüksel Caddesi’nde buluşup ABD Büyükelçiliği Önüne yürüyüş:

Ferhat TEPE 8 Ağustos 1993’te Elazığ’da kontrgerilla tarafından katledildi. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz…

Beş senedir olduğu gibi bu sene de emperyalizmle darbeler arasındaki bağı bir kez daha göstermek için ABB Büyükelçiliği’ne siyah çelenk bırakacağız.

Emperyalist hegemonyanın oluşturduğu toplumsal siyasal ve tarihsel süreci konu alan basın açıklamamızda bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü yok eden bu sömürü sistemini teşhir edeceğiz, lanetleyeceğiz.

Ankara’daki Emek ve demokrasi güçleri, Yüksel Caddesi’nde buluşup ‘Darbeciler kimin çocukları’ ön pankartıyla yürüyecek. Ankara’daki ABD Büyük Elçiliği’nin önüne geldiğinde kitlesel bir basın açıklaması yapıp elçiliğin kapısına siyah çelenk bırakacak.

*****
12 Eylül 2009, saat: 04.00, Ankara Radyo evi Önü: Darbecilere Karşı Demokrasi Nöbeti
Kemal KILIÇ; 18 Şubat 1993’te Şanlıurfa’da kontrgerilla tarafından katledildi. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz…
Gecenin karanlığını yırtan bir çığlık olmak için radyoevi önüne…

12 Eylül 1980 saat 04.00’de Ankara Radyosu’ndan okunan 1 Nolu Sıkıyönetim Bildirisi’yle Türkiye’ye yaşatılan en karanlık dönmemi bir kez daha anımsatmak için sembolik olarak meşalelerle radyoevi’nin kapısının önüne geleceğiz. Basın açıklamasının ardından, mumlarla radyoevi önüne 10 Haziran 1981’de idam edilen ve üzerinden 28 yıl geçtiği halde hala mezarı bulunamayan Veysel GÜNEY’in adı yazılacak, darbecilere karşı 5 dakikalık sembolik demokrasi nöbeti tutulacak.

*****
12 Eylül 2009, saat: 10.00, Siyasal Bilgiler Fakültesine yapılacak Onur Yürüyüşü için Yüksel Caddesi’nde toplanma:

Saat 11.00’e kadar Yüksel’de toplanacak Mülkiyeliler Birliği ve SBF-DER üyeleri; aydınlar, yazarlar, bilim adamları, öğretim üyeleri cübbeleriyle 12 Eylül faşizmini protesto çerçevesinde, katledilen üyelerinin ve SBF’li öğrencilerin resimlerini taşıyarak Yüksel Caddesi’nden SBF önüne kadar onur yürüyüşü gerçekleştirecekler ve saat 12.00’de basın açıklaması yapacaklar.
Ankara’daki Emek ve demokrasi güçlerinin de destekleyeceği bu etkinlik 12 Eylül mitingine katılmak için Tren Garı önüne gitme çağrısıyla bitecek.
*****
12 Eylül 2009, saat: 14.00, Tren Garı önünde toplanma


Hüseyin DENİZ; 9 Ağustos 1992’de Ceylanpınar’da kontrgerilla tarafından katledildi. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz…

Bu yıl 6.sini yapacağı mitingle, 12 Eylül Darbesini ve bütün askeri darbeleri protesto eden, darbelere karşı demokrasi bilincini pekiştiren, gelmiş geçmiş bütün darbelerden, girişimlerinden, niyetlerinden hesap sorma bilincini kuşanarak, rejimin darbeci karakterini teşhir eden bir buluşmayı amaçlamaktadır.

Hesaplaşma bilincini sokağın ve meydanın ruhu haline getiren birleşik eylemli gücün somut ifadesiyle; emek ve demokrasi güçleri olarak, gerçekleştirilecek miting için saat 11.de tren garı önünde toplanılacak ve yürüyüş güzergahıyla mitingin yapılacağı Sıhhiye Meydanı’na yürüyeceğiz.

*****
12 Eylül 2009, saat: 16.00, Sıhhiye Meydanı. Miting alanı

Cengiz ALTUN; 24 Şubat 1992’de Batman’da kontrgerilla tarafından katledildi. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz…

‘Emperyalizme, faşizme, gericiliğe, şovenizme karşı, halkların kardeşliği, eşitliği ve özgürlüğü için gün AKP ve Darbecilerle hesaplaşma günüdür’ mitingini gerçekleştireceğiz.

Emek ve demokrasi güçlerinin ortak aklını, kolektif iradesini, mücadele ruhunu yansıtan, faşizmi, onun ürünü darbe rejimlerinin, gerici iktidarların gerçek yüzünü teşhir eden ortak bir sunum amaçlanmaktadır.

Ayrıca idam edilen devrimcilerden Ramazan Yukarıgöz’ün annesi Aysel Yukarıgöz ve/veya Erdoğan Yazgan’ın annesi Halime Yazgan’ın bir konuşma yapması sağlanmaya çalışılmaktadır.

Mitingin sonunda Grup Günyüzü sahne alacak.
*****
12 Eylül 2009, saat:19.00, Yüksel Caddesi ‘Ve her şeye rağmen söyleyecek sözümüz, şarkılarımız, şiirlerimiz, çekilecek halaylarımız var’ buluşması

Yahya ORHAN;9 Ağustos 1992’de Ceylanpınar’da kontrgerilla tarafından katledildi. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz…

Artık bir gelenek oldu. 5 yıldır miting sonrası emek ve demokrasi güçleri, halkımız, o an bizimle orada olmak isteyen herkesle buluşup devrimci mücadele süreçlerinde kaybettiğimiz tüm dostlarımızı anıyoruz. Sinevizyonla devrimci tarihimizi yazan önderleri ve sıra neferlerini anıyor ve onların bıraktığı devrimci mücadele mirasının coşkusuyla doluyoruz.

Katliamlara, suikastlara, faili meçhullere uğramış dostlarımızı anarken, bütün bu kanlı süreçleri yaşatmış olan gizli, açık güçlere karşı seslerimizle, zılgıtlarımızla, ıslıklarımız ve sloganlarımızla meydan okuyoruz.

Bu yıl da pankartlarımızı, flamalarımızı daha bir güçle dalgalandırmak, kaybettiğimiz bütün dostlarımızı bir kez daha şiirlerle, şarkılarla, halaylarla sonsuzluğa uğurlayacağız.

Etkinlikte Grup Kibele sahne alacak.

*****
İmzaya açılacak kampanya metni:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
ANKARA

12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nin halka zorla kabul ettirdiği 1982 Anayasası’nda darbecileri ve oluşturdukları suç örgütlerini anayasal koruma alına alarak yargılanmalarını önleyen Geçici 15.madde’nin kaldırılmasını, darbecilerin yargılanmasını bir vatandaş olarak talep ediyor ve meclisi, milletvekillerini göreve çağırıyorum.

Adı Soyadı : Mesleği : İmza :

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder