yoksul bir semtin gözyaşıydın sen
hiç kimse utanmadı tarihi delen gözlerinden
oysa bayram gelmişti senin semtinin dışındaki her yere
tuz renkli gölgen yüreğime değince öfkelenip ağladım
sabahtı
kuşluk vakti
öğlene çok az bir zaman kalmıştı
daha akşam olmadan hüzünlendin ben
tuz renkli gölgen yüreğime değince öfkelenip ağladım
sen bir sonbahar günü doğdun
her yerde sararmış çınar yaprakları vardı
her yer kan revan içindeydi
ve lâl sessizliğin bir gölge gibi vuruyordu yüzüme
tuz renkli gölgen yüreğime değince öfkelenip ağladım
uyumadın
büyümedin
senin fesleğen kokulu geçmişini
benim felsefe renkli geleceğimi çalıyorlardı senin gözlerinde
tuz renkli gölgen yüreğime değince öfkelenip ağladım
gözlere perde geriliyordu
kulaklara kurşun dökülüyordu
ve dünyanın dört bir yanında sessiz oyunlar oynanıyordu
kötü aktörler tarafından
tuz renkli gölgen yüreğime değince öfkelenip ağladım
sen geldin
bana baktın
ben geldim
sana baktım
bana bakınca düşündün sen
sana bakınca düşündüm ben
tuz renkli gölgen yüreğime değince öfkelenip ağladım
ve seni yazdım
fotoğraf: oğuzcan önver
şiir: hilmi bulunmaz
yirmi yedi haziran iki bin on
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder